04 Oca Konfederasyonumuz CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’e engellilerin ÖTV’den muaf araç alma hakkını elinden alan yasayla ilgili bir mektup gönderdi
Sayın Özgür Özel
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı
4760 Sayılı ÖTV yasası kapsamında % 90 engelli Sağlık Kurulu raporu olan engelli yurttaşlar 5 yılda bir olmak kaydıyla motor silindir hacmi 1600 cc ye kadar olan araçları ÖTV muafiyetli olarak alabiliyorlardı.
2021 yılı sonunda AKP Hükümeti tarafından yapılan bir yasal değişiklikle 2022 Yılı Ocak ayından itibaren engellilerin araç alma kriterleri değiştirilerek motor silindir hacmi yerine araçların piyasa satış fiyatları baz alındı. Böylece konulan üst sınır nedeniyle engellilerin alabileceği araçlar 2022 yılı sonunda neredeyse sıfırlandı. Her yıl Aralık ayında belirlenen yeniden değerlenme oranıyla birlikte engellilerin araç alım kotası belirlenme yoluna gidildi. Bu rakam 2022 yılı için 450.500.- TL, 2023 yılı için 1.004.200.- TL, 2024 yılı için 1.591.200.- TL 2025 Yılı için de 2.291.200.- TL olarak belirlenmiştir. Bu dönem içinde bu şartlara göre engelli bireyler piyasada satılan araçların yaklaşık altıda birini alabiliyorlardı.
2024 Haziran ayında AKP Hükümeti bu hakların ciddi anlamda sınırlanmasına yönelik bir kanun teklifi getirdi. Ancak toplumsal tepkinin fazla olması nedeniyle ilgili teklifi TBMM’den geri çekti.
Bu esnada sürekli toplumda engellilerin ÖTV siz araç alımlarının önemli bir vergi kaybına neden olduğu, sahte engelli raporlarıyla araçlar alındığı, alınan engelli araçlarının amaç dışında kullanıldığı gibi yoğun bir karşı algı çalışması özellikle hükümete yakın ve kimi muhalif basında çokça işlendi.
Maliye Bakanlığı 2024 yılın içinde satılan ÖTV siz araçların 300. 000 Adetten fazla olduğunu bunun yaklaşık yarısın engellilere satıldığını, dolayısıyla büyük ölçüde vergi gelir kaybı olduğunu açıkladı.
Bu açıklamalar gerçeği yansıtmıyor çünkü:
ÖTV muafiyeti olmadan engelli bireylerin ekseri çoğunluğun bu araçları alabilmeye ekonomik gücü yoktur. Yani ÖTV muafiyeti olmasa bu araçların belki onda biri bile satılmazdı.
İnsanlar dişinden tırnağından artırarak bu araçları alabilmiş ise neredeyse hesaplanan ÖTV nin yarısı kadar Maliyeye KDV ödemektedirler. Aksi durumda Maliyenin bu kadar KDV geliri olmayacaktı.
Yerli üretim zorunluluğunun hiçbir mantıklı geçerliliği yoktur. Çünkü Maliye ithal araçlardan da aracın kök bedelinin neredeyse iki buçuk katı kadar vergi almaktadır.
Yerli üretimin teşvik edilmesi düşünülmüş ise neden öncelikle kamuya alınan araçlara yerli üretim şartı getirilmiyor.
Aile ve Sosyal Hizmetleri Bakanlığının verilerine göre Türkiye’de Süresiz Sağlık Kurulu Raporu olan 6 Milyondan fazla engelli yurttaş bulunmaktadır. Bunların en iyimser rakamlara göre beşte birinden fazlası ağır engelli kişilerdir. Yani ÖTV siz araç alma hakkına sahip kişilerdir. Kaldı ki bugüne kadar bu hakkını kullanan engelli birey sayısı bu rakamın yarısından bile daha azdır. Burada açıkça görülüyor ki hak sahibi olmadan ÖTV siz araç alımları iddiası gerçeği yansıtmıyor.
Ne yazık ki yaşamın her alanında olduğu gibi bu alanda da yolsuzluk veya istismarlar olabiliyor. Bunu engellemek devletin temel görevidir. Bu bahane edilerek engelli bireylerin haklarına göz dikmek kabul edilemez. Bu bazı hastanelerde çıkan ‘Yeni Doğan Çetesi’ gerekçesiyle tüm hastanelerin kapatılması mantığına götürür. Bu asla kabul edilemez.
25 Aralık 2024 tarihinde TBMM’de kabul edilen 7537 sayılı yasanın 12. Maddesine göre engellilerin ÖTV siz araç alma süreleri 5 yıldan 10 yıla çıkarılmıştır. Ayrıca alacakları araçların yerli üretim katkı oranı %20 olarak belirlenmiştir. Bu oranı yarısı oranında indirme ve iki katına çıkarma yetkisi Cumhurbaşkanına verilmiştir.
Yasanın yürürlüğe girmesinden hemen saatler sonra engelli yurttaşları sürekli koruduğunu iddia eden Cumhurbaşkanı bu yetkisini hemen %20 den %40 çıkararak engellilerin bu engellere rağmen alabileceği araç alma kapsamını iyice daraltma yoluna gitmiştir.
Anayasa Madde 10:
Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. (..) Çocuklar, yaşlılar, engelliler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz.
Anayasa madde 61: (..) Devlet, sakatların korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alır.
Anayasa Madde 90:
(..)Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.
Birleşmiş Milletle Engelli Hakları Sözleşmesi
Giriş (..) c) Tüm insan haklarının ve temel özgürlüklerin evrensel, bölünmez, birbiriyle bağlantılı ve karşılıklı bağımlı olma niteliği ile engelli bireylerin bu haklardan herhangi bir ayrımcılığa uğramaksızın yararlanmalarının güvence altına alınması gerekliliğini tekrar teyit ederek.
Madde 9:
Erişebilirlik
1. Taraf Devletler engellilerin bağımsız yaşayabilmelerini ve yaşamın tüm alanlarına etkin katılımını sağlamak ve engellilerin diğer bireylerle eşit koşullarda fiziki çevreye, ulaşıma, bilgi ve iletişim teknolojileri ve sistemleri dahil olacak şekilde bilgi ve iletişim olanaklarına, hem kırsal hem de kentsel alanlarda halka açık diğer tesislere ve hizmetlere erişimini sağlamak için uygun tedbirleri alacaklardır. Erişim önündeki engellerin tespitini ve ortadan kaldırılmasını da içeren bu tedbirler diğerlerinin yanında, aşağıda belirtilenlere de uygulanır:
(a) Binalar, yollar, ulaşım araçları ve okullar, evler, sağlık tesisleri ve işyerleri dahil diğer kapalı ve açık tesisler; (..)
2. Taraf Devletler aşağıdakileri gerçekleştirmek için de uygun tedbirleri alacaklardır:
(a) Kamuya açık veya kamu hizmetine sunulan tesis ve hizmetlere erişime ilişkin asgari standart ve rehber ilkelerin geliştirilmesi, duyurulması ve bunlara ilişkin uygulamaların izlenmesi;
(c) İlgili kişilerin engellilerin karşılaştığı ulaşılabilirlik sorunlarıyla ilgili olarak eğitilmesi;
(f) Engellilerin bilgiye erişimini sağlamak için onlara uygun yollarla yardım ve destek sunulmasının teşvik edilmesi;
Madde 20:
Kişisel Hareketlilik
Taraf Devletler engellilerin olanaklar çerçevesinde azami ölçüde bağımsız hareket edebilmesini sağlamak için etkin bir şekilde gerekli tüm tedbirleri alır. Bu tedbirler şunlardır:
(a) Engellilerin istedikleri şekil ve zamanda ve karşılanabilir bir maliyetle hareket edebilmelerinin kolaylaştırılması;
(b) Engellilerin hareketi kolaylaştırıcı kaliteli araç ve gerece, yardımcı teknolojilere, yardım sunan insanlara ve araçlara karşılanabilir bir maliyetle erişiminin kolaylaştırılması;
(c) Engellilere ve engelli kişilerle çalışan uzman personele engellilerin hareket becerilerinin geliştirilmesi konusunda eğitim verilmesi;
(d) Harekete yardımcı araç ve gereçlerle yardımcı teknolojileri üretenlerin engellilerin her türlü ihtiyacını dikkate almaları hususunda teşvik edilmesi.
Madde 28:
Yeterli Yaşam Standardı ve Sosyal Korunma
1. Taraf Devletler, engellilerin yiyecek, giysi ve barınma dahil kendileri ve aileleri için yeterli yaşam standardı hakkını ve yaşam koşullarının sürekli olarak iyileştirilmesi hakkını tanır. Taraf Devletler bu hakkın engelli olmaları nedeniyle ayrımcılığa uğramaksızın tanınmasını temin etmek için gerekli adımları atar.
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı: 2022/110 Karar Sayısı : 2023/115
Madde 47. Bu çerçevede Kanun’un geçici 2. maddesinde kamu kurum ve kuruluşlarına ait mevcut resmi yapılar, mevcut tüm yol, kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar, spor alanları ve benzeri sosyal ve kültürel alt yapı alanları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış ve umuma açık hizmet veren her türlü yapıların bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten itibaren sekiz yıl içinde engellilerin erişebilirliğine uygun duruma getirileceği hükme bağlanmıştır.
Yukarıda belirtilen yasal dayanaklardan açıkça anlaşılacağı gibi bu her şeyden önce engellilere yönelik bir ayrımcılıktır.
Burada engelli bireylere mevzuat gereği bırakalım pozitif ayrımcılık yapmayı mevcuttaki hakları açıkça kısıtlanmaktadır.
SONUÇ VE TALEP
Engelli bireylerin ÖTV muafiyetli araç alım ve kullanımlarına kısıtlama getirmek yukarıda yasa maddeleri açıklanan Anayasamızın eşitlik ilkesi, Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesinin bağımsız yaşam hakkı ile hareket özgürlüğüne ilişkin hükümlerine ve daha önce alınan Anayasa Mahkemesi kararlarına açıkça aykırıdır.
Bu nedenle 25.12.2024 tarihli 7537 sayılı kanunun 12. Maddesinin iptali için Anayasa Mahkemesine başvuru yapılmasını istiyoruz.
Saygılarımızla
Hüseyin ATEŞER Mustafa ÖZSAYGI
Genel Sekreter Konfederasyon Başkanı
YanıtlaYönlendir |
—
—
Sosyal Medya'da Paylaş!
No Comments